…Uluslararası ve bölgesel egemenlik güçleri ile Türk özel savaş merkezle- rince, halkımızın demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi, hiçbir hukuk ve ahlak kuralında yeri olmayan şiddet yöntemleriyle bastırılmaya çalışı- lırken, tamamen yalana dayalı propagandalarla karalanmak istenmekte, kri- minalize edilerek, terör yaftası ve suçlamalarıyla tecride ve imhaya tabi tu- tulmaktadır. Fakat her şeye rağmen dili bile yasaklanan Kürt halkının uğradığı katliamlar, yaşadığı trajediler artık gizlenememektedir. Son dö- nemlerde emekli generallerin televizyonlarda boy verip, sahte kahramanlık hikayeleri anlatmaları ve yazdıkları kitaplarla toplumu uyutmaya çalışma- larına bakılırsa büyük bir irade kırıklığı ve suçluluk psikolojisini yaşadıkları anlaşılmaktadır. Fakat güneş balçıkla sıvanmaz! Bu kitap, ters yüz edilmiş gerçekleri, emekli askerlerin iddialarına da çok somut yanıtlar vererek gözler önüne sermekte ve tarihi bir görevi de yerine getirmektedir.
Kürt halkının yiğit evlatları gözlerini kırpmadan canlarını özgürlüğe katık yaparken, son nefeslerinde Önder Apo’ya bağlılıklarını haykırmışlardır.
Önderliğimizin esaretine karşı onbinlerce fedai militan “Önderliksiz yaşam olmaz!” şiarıyla özgürlüğün amansız savunucuları olarak her yerde müca- deleyi yükseltirken, Önderliğimiz barış ve kardeşlik çizgisinde sorunun çö- zümü için nefes nefese bir direniş içerisindedir. Bu mücadelede meşru savunma gücü olarak gerilla, Önderliğimize ve halkımıza dayatılan imha saldırılarına karşı mevcudiyetini fedai çizgide korurken, dağlarımızla ittifak halindedir.
Murat Karayılan arkadaş, kitabında bu gerçeğe, “en büyük müttefikimiz dağlarımızdır!” diyerek dikkat çekiyor.
Kitap, Kürdistan’da askeri çizgiyi irdelerken dağlarımızı, nehirlerimizi, ağaçlarımızı, yazlarımızı, kışlarımızı; gerillanın beslenmesinden, üstlenmesine ve yaşam tarzına kadar birçok detayı vererek, o büyülü dünyayı çok çarpıcı örnek ve anılarla gözler önüne sermektedir…
Full Screen