“…Böyle günler her zaman ele geçmez. Böyle yıllar her zaman kaderimizi çizeceğimiz yıllar olarak önümüzde durmaz. Her zaman böyle fırsatlar doğmaz. Biz bunun için diyoruz ki, madem bu kadar şehit kanı var, madem dünya halklarından biri haline geliş var, madem tecrübelerimizle bir şeyler elde edebileceğimizi gördük, o halde bizi topyekûn ayağa kalkmaya götürecek ve zafere yakınlaştıracak bu yılımıza iyi bakalım, bunun hakkını iyi verelim…”
“…Kürdistan’ın bağımsızlığı için kimse bir karışlık yer vermiyor. Ama siz o yeri açacaksınız. Halka cesaret vereceksiniz. Dev gibi bir faşist-sömürgeci ordu karşısında nasıl kazanacağınızı iyi hesaplayacaksınız. Uluslararası düzeyde siyaseti doğru yürütmeyi başaracaksınız. İdeolojik saplantılar içinde olmayacaksınız. Devrimci ideolojiyi en devrimci tarzda ele alacaksınız…”
“…Düşman tam bir kırıma yönelmektedir ve bu kırımı önleyecek olanlar bizleriz. İnsana güveneceksiniz. İnsan sonsuz gelişme yeteneğinde olan ve böyle bir gelişme evresinde bulunan bir yaratıktır. Bu değerleri kendinizde temsil ettiğinizi bilerek, sonsuz gelişme yeteneğini yaratmalısınız. Bu, kendinizi sonsuz bir başarı hanesi haline getirmek, defter açıldıkça günlük başarılarınızı geçirmek ve defter kapatıldığında üstün başarıyla sınavdan geçmiştir imzasını atmak demektir. Bizde yaşam böyle geçmelidir. Başka türlü kırımın önüne geçemeyiz…”
PKK, aynı zamanda en verimli bir devrimci üretimin sağlandığı mekanizmadır. Yine aynı zamanda kaybedilenin yeniden kazanılmasıdır. Zor ya da kolay, şu ya da bu alanda, şu ya da bu dönemde buna yükleneceğiz. Böylesi kişiliklerin birliği ise tarihi bir birliktir. Hepsi davanın adamıdır; arada hatır-gönül işi yoktur. Sonuna kadar siyasal ve tarihsel görevlerle birbirlerine bağlıdır. Bundan daha fazla arzu edilen bir şey olamaz.
“…Herhangi bir ulustan ve onun devrimci sınıfından çok daha fazla bizde birinci derecede ele alınması gereken ilişki yoldaşlık ilişkisidir. Çünkü bizde hiçbir ilişki yoldaşlık ilişkisi kadar eski dünyadan kurtulmamıza ve yenidünyayı kazanmamıza olanak verecek ölçüde önemli değildir. Bizi ulusumuza, halkımıza ve dünya halklarına yakınlaştıracak başka bir ilişki söz konusu olamaz…”
“…Devrim, yaşaması gerekenle gereksiz olanı açığa çıkarmaktır. PKK de bir savaş örgütü olduğuna göre, burada yaşaması gerekenle ölmesi gerekenin ayırt edilmesi gerekir. PKK ortamı çürükle sağlamın, yiğitle korkağın, bireyci olanla halktan yana olanın, hainle yurtseverin, gericiyle devrimcinin, yüce olanla düşkün olanın arasındaki bütün ayrımları açığa çıkarıp çözüme götüren bir sınav alanıdır…”
“…Biz tek yönlü bir savaşım yürütmüyoruz. Salt vatanseverlik mücadelesi dersek, bu bizi milliyetçiliğe götürür. Salt kültürel kurtuluş dersek, bu en bayat bir oportünizm olur. Salt kişisel kurtuluş dersek, bu bizi hiçe götürür. Salt ekonomik ve demokratik çıkarlar için mücadele dersek, bu da değişik bir duruma götürür. Dikkat edilirse, bütün bunlar denenmiştir ve başarısızlıkları da ortadadır. Bizim uğraştığımız engeller güçlü engellerdir…”
Full Screen