Büyük devrimlerle ortaya çıkmış birikimin harmanlanması, sentezlenmesi, köklü değerlendirmelere tabi tutulması sonucunda insanlık yeni bir yüzyıla çok yönlü bir gelişme arayışı ile girdi. Ancak son on yılda uluslararası sistemde yaşanan bu yönlü değişiklikler salt düz bir gelişme çizgisinde değildir. İnsanlığın yaşadığı ciddi tehditler ve ağır sorunlar hala varlığını korumaktadır.
İnsanlığı tehdit eden ağır hastalık durumları madalyonun diğer yüzünü oluşturmaktadır. Fakat bütün bu sorunlarla birlikte insanlığın önemli bir arayış ve gelişme çabası yaşadığı da bir gerçek. İnsanlığın düşünsel, kültürel, psikolojik, sosyal, siyasal ve ekonomik yaşam düzeyi gelişiyor, yeniden şekilleniyor. Önemli bir yenilenme süreci içinde bulunuyor…
Dünya son on yılda önemli bir değişim sürecine girerken, Ortadoğu’daki değişim güçleri ve dinamikleri de buna paralel belli bir örgütlülüğü oluşturma ve önemli bir mücadele konumunu yaşıyorlardı. Bu değişikliği yaratacak güçler Araplar ve Kürtler olacaktı. Değişim bunların çıkarınaydı. Oluşturulan sistem bunların bölünmesi, parçalanması, baskı ve sömürü altına alınması üzerine kurulmuştu. Bu açıdan var olan statükoyu korumak ve bölgeyi değişime kapatmak isteyen güçler, bu değişim potansiyelini kendi içlerinde barındıran güçleri sınırlandırma, etkisizleştirme yoluyla değişim alanlarını denetim altına alma çabasına girdiler…
Full Screen