“…İmralı’daki yargılanmada; dönemin koşulları, komplo temelinde geliştirilen tutuklanmanın doğuracağı şiddetin önüne ivedilikle geçmek, komplocuların ve dayanaklarının temel beklentilerine fırsat vermemek, ayrıca doğru olanı yapmak; çok sınırlı da olsa onurlu bir barış ortamına gidişte katkı sunabilecek çabalara büyük ihtiyaç gösteriyordu. Buna en pratik yaklaşım, geliştirilen savunmaların barış ve demokratik birlik çözümü temelinde olmasıydı. Bu koşullarda ortama siyasi linç havasının egemen kılındığı asla unutulamaz. Öyle sanıyorum ki, Türkiye’nin sağduyulu ve yetkili çevreleri de, o koşullar altında komplonun gelişim mantığını kavramaktan uzaktı veya gelişmelerin bu yönlü akışına hazırlıklı değillerdi. Sağlıklı karar ortamı her düzeyde yoktu veya çok sınırlıydı. Komplo esasta histeri düzeyine varan şovenizme havadan bir paket sunarak, 20. yüzyılda, arenada aslanlara yedirme biçiminde bir Roma oyununu hazırlamıştı. Burada aslında PKK’nin tüm amaçlarını da aşan ve hatta bu amaçlara zıt olan, içinden çıkılmaz bir kör şiddetin derinliğine sahnelenişi söz konusuydu. Ne acı ve ne yazıktır ki, bütün karşıt konumda bulunanlar birbirlerine karşı en intiharvari saldırılar ve direnmeleri en meşru hakları olarak belleme ve buna inanma konumuna gelmiş veya getirilmişlerdi. İşin daha kötü olan yanı ise, tarafların bu oyunu kavramanın çok ötesinde bırakılmış olmalarıydı. Asrın en büyük ihanetlerinden biri, kendisini halen dost ve özgürlük yanlısı gibi gösterirken, en mazlum ve kahramanlığa layık tavrın sahipleri acımasızca yok edilecekler ve unutturulacaklardı. Meydan pusuda bekleyen ve sayısız defa böyle ortamlardan çıkan her tür hain ve işbirlikçiye bırakılacaktı.
Full ScreenSümer Rahip Devletinden Halk Cumhuriyetine Doğru 1. Cilt
41
Önceki Kitap